5 Kasım 2015 Perşembe

Kısa Kestirdiğim Çan

hayat alarmını çalıyor beş dakika daha erteliyorum yaşamı.
vicdanın aynasıdır anne orada ellerini boşluğa kaldırmış beyaz tülbentinden gözyaşı damlatarak nice volkanları söndürür anne askıda bir başka vicdan hazırdadır küllenmiş ateşe kor yetiştirmeye
çile iki heceli uzun bir yoldur konak ve menzil hanlarının bilindik yolculardan oluşan gürültüsü taşar yoldan savrulur gece.
hikaye gelir her düş gerçek düşkündür hayale her hayal bir hayat denemesi sonsuz seçenekten en kestirme
kestirme yollar çoğu kez iş açtı ve çatı göçtü yolların birden çok oluşuyla. neden bunca yol var önümde göğsümde tek bir sokak varken
sözcükler bilinmediği için değil yürek yetmediği için kurulamaz cümle. ve sen bana konuş dersin karşımda bir ülke ağlıyor göğsümde bir başka dünya taşıyor-umdur.
hammal ve hamile yakın akrabadır biri dünyayı taşır, biri dünyaları söz söz odalar tutalım gerek çıkmak için tv dizilerine.
ey kamçısı maskara olan soyluluk ve girişi olmayan şehirler önünden geçerken körlüğe bir dipsiz öpücük düşer ensenden çocukluk taşar sigarayı eriten kendi parmakların gerçeğin hayale yedirdiği ağu hayalin gerçeğe çaldığı bal beş dakika daha erteleme beni derdi verdin madem, dermanı benden çal..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder