aşkın ilk oyununda vurulan süvari
düştüğün yerde kuzguni geçmiş
ayağa kalkmazsan rüyâ, ölüm demektir
geçmiş kangrendir artık
kesilmezse kanını zehirleyecek
gelecek bir hisar, elbet kuşatılacak
nice kılıç oyunlarından sonra
bir mızrağın ucuna asılı gördün dününü
vahşetten ve göz yaşından arta kalandı aşk
gördün onu da, güldürdün ölümü
şarkıların lacivert akşamı getirmesi bundandır
korku gidilmemiş bir ülkedir henüz
unvansızdır bu yüzden süvari
kıyılar taşıyamaz olunca gözyaşı denizlerini
yanaklarına büyük iş düşecek
onları berkitmelesin,
ki tuz yaraların yoldaşıdır her zaman
aşktır ve oyun, içi çiğ ekmektir
ama dışı kabuk bağlamış.
sakla azığındır o, sakla zamanı gelecek
ve düşler de pişecek, ağustos güneşinde
yola çıkmadın henüz ve yol seni çağırmakta
şimdi yeniden bir isim beğen kendine
güzelleşme anlamında, baş harfi 'şimal rüzgarı' olsun
şehrinde karşılayacak seni sultan;
çünkü rüyâ, hayatın panzehiridir bazen..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder