“Sanma Ki Aşk
Kırgınıyım”
Hangi
gündü cuma ertesi mi pazar ertesi mi?
Neyin
ertesiydi ki kuşlar havada dolaşıp duruyordu..
Bir
çiçek birilerine senden bahsediyordu.
Alkol
kokuyordu çiçek; damarları alkollü
Ve
yediği içtiği şu kadar şeyden usanmış
Şimdi
nerde bir ağaç görse gövdesine sarmaşık yürümüş,
Yani
ışk köküne kimler müştak olmuşsa
Yüzü
ekşiyip duruyor böyle.
Yani
diyeceğim eriğin bile papaz olduğu
Bir
ikindi cuma ertesi üstünde tam
Giymişken
kızıllaşan göğü üstüne
Ellerinden
geleni koymamışken ardına
Ve
nasırlı bir aksakal bunun adına tevekkül derken
Ağzından
dökülürken zebanîleri
İşte
böyle aynı yerde koşup duran o kuşu diyorum
(mesele
sen ya da ben değiliz burada)
Sanma
ki “bir aşk kırgınıyım”
Sadece
hüzünlüyüm, damarlarıma sensizliği şırıngalarken
Bir
ikindi sonrası müezzinleri kadar hüzünlü
(akşam
ezanı okundu mu hacı amca)
Say
ki beni doğurmadı bu dünya
Âdem’i
baba Havva’yı ana bellemedim
Say
ki annemin karnına saklandım
Çıkmıyorum,
bunca rahata alışmışken
Ekmek
elden süt memeden yaşıyorken yani
Hiç
sözlüklerden içeri girmemişim gibi
Gülü
koklamamışım gibi hiç
(bülbül
nerede hangi meyhanede)
O
kuşu anlatmak istiyorum sana
-İsmini
söylemediler ama-
Eşi
ölünce kendisi içkiye tüneyen o kuşu
Yalnızlığın
kader diye hayatlara dadandığı coğrafyaların
Doğal
yaşam alanı ilan edilen o kuşu…
02.May.2011

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder